Sevilla Dil Okulları

Sevilla, İspanya’nın batısında yer alan ve Endülüs Özerk Bölgesinin en büyük aynı zamanda en kalabalık ve gelişmiş şehridir. Bir iç liman olması şehri Endülüs’ün ve İspanya’nın dördüncü en büyük şehri yapmaktadır.
Yunan mitolojisinde Sevilla’nın Herkül tarafından Spal adı ile kurulduğu rivayet edilmektedir. GuadalquivirNehri yanına bir İber kasabası olarak kurulan şehir, ilk olarak Milattan önce 2.yüzyılda Romalılar tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Tarihte Kuzey Afrikalı Müslümanlar olan Moroların İber Yarım adasını ele geçirmesiyle 5.yüzyılda önde gelen bir kültür ve ticaret merkezine dönüşen şehir ilerleyen tarihlerde birçok dine ve kültüre ev sahipliği yapmıştır. Sevilla şehiri iki yüzyıl boyunca İspanya’nın denizaşırı ticaretinde egemen bir konumda yer almıştır. 1588’de Sevilla yüksek nüfusu ile İspanya’nın en kalabalık ve varlıklı kendine dönüşür ve bu dönemden günümüze bu varlığın ve zenginliğin mirasları Sevilla şehrinin dokusunu oluşturmuştur.

Akdeniz iklimi ve güzel havanın en güzel olduğu yerlerden biri Seville aynı zamanda Flamenko dansının İspanya’da ki merkezi olarak sayılmaktadır. 1847’de Feria de Abril adı ilk yapılmaya başlandığı zaman canlı hayvan alım-satımı amacı ile düzenlenmeye başlanmıştır. Zaman içerisinde Flamenko, boğa güreşi ve eğlence bir araya gelir ve dünya çapında bir üne kavuşan bir festivale dönüşür. Her yıl Paskalya’dan yaklaşık iki hafta sonra Nisan ayında Abril Fest olarak kutlanmaktadır.
İspanya’nın kültürüyle en otantik yerlerinden biri sayılan Sevilla, tarih, kültür ve gastronomiyi harmanlar ve ziyaretçilerine eşsiz bir cazibe merkezi sunar.

Sevilla, tarihi mirasıyla, kaybolmamış gelenekleriyle ve her köşesinde sizi şaşırtacak haraketliliğiyle İspanyolca öğrenmek isteyen herkes için kucak açıyor. Bu şehirde İspanyolca dil seviyenizi geliştirirken şehri keşfetmek isteyeceksiniz.
Sevilla Dil Okullarından birine katılmaya karar verdiyseniz İspanya’nın sıcak ve samimi insanlarıyla sosyalleşebilir, şehrin büyüleyici havasının tadını çıkarabilirsiniz.

Görkemli Kathedrali, tarihi ve mimari öneme sahip yapıları, renkli sokakları ile tarihten günümüze görkemiyle kalmış bir şehir Sevilla. Flamenko ve Boğa güreşinin merkezi ve İspanya’nın en folklorik yerinde sürekli gezmek ve yeni yerler keşfetmek isteyeceksiniz.
İspanya’nın mücevheri olan Sevilla’nın keşfedilecek en meşhur yerlerinden bazılarını sizin için sıralamak gerekirse:

Santa Cruz Mahallesi
Sevilla şehrinin en önemli noktalarından birisidir Santa Cruz Mahallesi. Yerel kültür hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Santa Cruz’un dar sokaklarında mutlaka gezmelisiniz. Santa Cruz, Ortaçağda Yahudi azınlığı bulunan yerlere verilen bir isimdir. Kastilya Kralı III.Ferdinand, İber Yarımadası’nın hakimiyetini aldıktan sonra Yahudilerin yaşam alanı haline gelen şehir Toledo’dan sonra İspanya’nın en fazla Yahudi yaşayan ikinci yeri olmuştur. Santa Cruz’da yaşayan Yahudiler bu dönemde sokaklarını hem gölgelik olması hem de sıcaklığı engellemesi amacı ile çok dar inşa etmişlerdir. Hatta bu sokaklardan en dar olanının ismi bugünkü adı ile Öpücük Sokağı’dır. 1492 yılında Elhamra Kararnamesi’nin gelmesi ile Yahudiler sürülmüş ve Santa Cruz bölgesi yalnızlaşmış ve durumu kötüleşmiştir. Fakat, 18.yüzyılda yapılan kentsel dönüşüm ile Saint Bartholomew Kilisesi adı verilerek restore edilen bölge sinagogu ile Santa Cruz turistik olarak tekrar canlandırılmıştır. Santa Cruz, dar sokakları ve rengarenk evleri, yerel sanatları, bolca tarihi kilisesi ile çok popüler bir turistik merkeze dönüşmüştür. Santa Cruz ayrıca, en eski kiliselerin çoğunu ve Sevilla’nın en büyük kilisesi olan Sevilla Kathedral’ini de içerisinde barındırır.

Sevilla Kathedrali (Azize Meryem Kathedrali) & Girilda Çan Kulesi
Sevilla Kathedrali, Sevilla’nın Santa Cruz mahallesinde bulunakta ve tarihi 13.yüzyıla dayanmaktadır. Kathedral, Dünya’nın en büyük üçüncü kilisesi ve Gotik mimariye sahip en büyük kilisesi olarak UNESCO tarafından 1987 yılında Dünya’nın en büyük Kathedrali olarak Dünya Mirası ilan edilmiştir.
Sevilla Kathedrali, ilk olarak 1198 yılında Almohad Camii olarak inşa edilmiştir. 1248 yılında hakimiyeti alan Kastilya Kralı III.Ferdinand, caminin kiliseye çevrilmesine karar vermiştir. Şehrin önemli bir ticaret merkezi ayrıcı varlıklı olmasını göstermek istenen kilise için “Son derece güzel ve etkileyici bir kilise inşa edelim ki, kilisenin tamamlandığını görenler bizlerin deli olduğunu düşünsün.” Denildiği rivayet edilmektedir. Kilisenin inşaatı 1888 yılına kadar devam ederken deprem sebebi ile epeyi bir hasar görmüştü. Bu sebeple artık dini bir yapı olarak kullanılamayacağına karar verilen yapının inşaatına Kathedral olarak devam edilmesine karar verilmiştir. 1507 yılında inşası tamamen biten Kathedral gotik mimarisi, duvar süslemeleri ve tasvirleriyle gerçekten muazzam bir güzelliye sahiptir. Ayrıca, Kristof Kolomb’un mezarı da Sevilla Kathedrali’nde bulunmaktadır.
Girilda Çan Kulesi ise Almohad Camii’nin yıkımından kalan 104 metre uzunluğuna sahip minaredir. Bu minare, Muhavvidlerin gücünü simgelemesi aması ile olabildikçe geniş bir şekilde tasarlanmıştır. Kathedral bu minareyi günümüzde çan kulesi amacı ile kullanmaktadır. En üst kısmından etkileyici kent manzarasını izleyebileceğiniz minarenin Fas motifleri ile çevrenmiş dokusuna hayran kalabilirsiniz.

Plaza de Espana (İspanya Meydanı)
Türkçe adıyla İspanya Meydanı, Sevilla şehirde bulunan Maria Luisa Parkı’nda bulunur. Meydan 1924-1929 yılları arasında inşa edilmiştir. Yapılma amacı ise 1929 yılından 1930 yılına kadar İber-Amerikan Expo adıyla anılan Dünya ticaret fuarına ev sahipliği yapmaktı. Aníbal González tarafından tasarımı yapılan meydan Moro ve Rönesans etkisine sahiptir ve bu özellikleri ile İspanya mimarisinde önemli bir yere sahip olmuştur. İspanya Meydan’ının tam ortasında Vicente Traver Çeşmesi göze çarpmaktadır. Bu çeşmenin arkasında kalan kanalın üzerinde Venedik tarzında inşa edilmiş 4 adet köprü bulunmakta ve bu 4 köprü İspanyol Krallıklarını sembolize etmektedir. Bu kanal üzerinde düzenlenen sandal turlarına katılabilir, yarı profesyonel dansçıların şovlarını seyredebilirsiniz.

Batı Hint Adaları Genel Arşivi
Batı Hint Adaları Genel Arşivi, Latin Amerika’dan Filipinler’e kadar geniş bir coğrafyada kolonileri bulunan İspanyol İmparatorluğu’nun tarihini barındıran değerli belgeleri bünyesinde barındır. Arşiv aynı zamanda tüm İspanya için çok önemli bir ticaret locasıdır.
Arşive ve arşivi içerisinde barındıran mimari bina, sadece içerisinde barındırdığı değerli arşivle değil aynı zamanda Rönesans mimarisine sahip yapısıyla da oldukça dikkat çekicidir. İspanya Rönesans mimarisinde önemli mimarlardan Juan de Herrera tarafından çizilerek 1584 yılında inşasına başlanan binanın yapımında İspanya için değerli bir çok mimar etkin rol oynamış ve 1598 yılında bina hizmete girmiştir. Batı Hint Adaları Genel Arşivi, arşiv ve onu saklayan binası ile birlikte 1987 yılında UNESCO Dünya Kültür Misası Listesi’ne girmiştir. Arşive 1992 yılında ise Erasmus Ödülü verilmiştir.
Bina halen koloni yönetiminden kalma 43 bin dosya ve 80 milyon sayfa orijinal belgeyi bünyesinde barındırmaktadır.

Triana Bölgesi
Triana bölgesi, Roma döneminden kalan ilk yerleşim yerlerinden birisidir. Geleneksel dokusunda denizcileri, zanaatkarları, Flamenko dansçılarını ve boğa güreşini barındıran bir bölgedir. Santa Cruz mahallesi ne kadar turistik bir alan ise Triana Bölgesi ise bir o kadar yerel halkın eğlence merkezi haline gelmiş ve kullanılan bir bölge olarak dikkat çekmektedir. Aslen Çingene Mahallesi olan bu bölge Arnavut kaldırımı sokaklarında seramik dükkanlarını, kiliseleri ve tapas barları barındırmaktadır. Yerel halkın iş çıkışlarında akın ettiği bu bölge kültürel aktiviteleri ile sokakları dolduran cinsten. Triana’da her köşede Flamenko şarkıcıları ve dansçıların şovlarını izleyebilir, boğa güreşçilerinin performansına rastlayabilirsiniz. Ayrıca el sanatları ve kurulan yemek tezgahlarından tapasları deneyebileceğiniz bit pazarını da ziyaret edebilirsiniz.

Sevilla, Endülüs mutfağının tüm lezzetli yemeklerinin en iyi örneklerini bulabileceğiniz yer. Gastronomisi fazlasıyla gelişmiş şehirde balık kızartması olan Salmorejo, patatesli meşhur İspanyol omleti Tortilla de patatas, manchego peyniri ve tabii ki doğum yeri Sevilla olan Gazpacho mutlaka denmeniz gereken lezzetler arasında. Yemeğinizin üzerine meşhur İspanyol içkisi Sangria içebilir, ve ülkenin en iyi Tapas barlarının tadını çıkarabilirsiniz.

Sevilla’ya havayolu ile ulaşım sağlamayı planlıyorsanız, Türkiye’den Sevilla’ya direk uçuş olmadığı için Barselona veya Madrid üzerinden aktarmalı uçuş yapmanız gerekecektir. Sevilla Havaalanı’nın merkeze çok yakın olması size avantaj sağlayacaktır.
Şehir içi ulaşım içinse otobüs, tramvay, taksi ve hızlı tren alternatiflerini değerlendirebilirsiniz.